Genellikle EMF veya manyetik metre olarak kısaltılan elektromanyetik akış ölçer , iletken sıvıların hacimsel akış hızını ölçmek için tasarlanmış yüksek performanslı bir cihazdır. Fizikte temel bir prensip olan Faraday Elektromanyetik İndüksiyon Yasası'na dayanarak çalışır.
Hareketli parça içermeyen benzersiz tasarımı sayesinde EMF, minimum basınç kaybı ve zorlu akışkanları hassas bir şekilde ölçme yeteneği gibi önemli avantajlar sunar. Kirli, aşındırıcı veya aşındırıcı sıvılar ve bulamaçlar için ideal bir seçimdir. Sonuç olarak, kimyasal işleme, metalurji, madencilik, kağıt hamuru ve kağıt, gıda ve içecek gibi sektörlerde yaygın olarak güvenilmektedir. Ayrıca, belediye su dağıtımı ve atık su arıtımının izlenmesinde de hayati bir rol oynar.
Temel İlke: Faraday Yasası'nın Uygulaması
Faraday Yasası, bir elektrik iletkeni manyetik alandan geçtiğinde iletken üzerinde bir voltaj (elektromotor kuvveti veya EMF) indüklendiğini belirtir. Bu voltajın büyüklüğü, iletkenin hızı, iletkenin uzunluğu ve manyetik alanın şiddetiyle doğru orantılıdır.
Elektromanyetik akış ölçer, iletken sıvıyı iletken olarak kabul ederek bu prensibi uygular. İşte çalışma şekli:
Manyetik Alan Oluşturma: Ölçüm tüpü olarak bilinen ölçüm cihazının gövdesi, akış yönüne dik kontrollü bir manyetik alan oluşturan bobinlerle donatılmıştır.
Sıvının İletken Olarak Kullanımı: İletken sıvı bu manyetik alandan aktığında, manyetik akı çizgilerini etkili bir şekilde "keser".
Voltaj Oluşturma: Bu eylem, akan sıvının ortalama hızıyla doğru orantılı bir voltaj oluşturur.
Gerilim Ölçümü: Boru duvarının zıt taraflarına monte edilmiş iki elektrot, bu indüklenen gerilimi algılar. Ardından bir verici, hacimsel akış hızını hesaplamak için bu gerilim sinyalini işler.
İlişki şu formülle açıklanmaktadır:
U = B * D * v
Nerede:
U = Endüklenen Gerilim (elektrotlar arasındaki potansiyel)
B = Manyetik Alan Gücü (manyetik akı yoğunluğu)
D = Ölçüm Tüpünün İç Çapı
v = Sıvının Ortalama Akış Hızı
Buradan hacimsel akış hızı (Q) hesaplanabilir. Bu prensibin, düzgün bir manyetik alana, iletken ve manyetik olmayan bir akışkana ve eksenel simetrik bir akış profiline dayandığını belirtmek önemlidir.
Pratik Hususlar: Sonlu Uzunluklu Manyetik Alan

Limit manyetik alan düzeltme faktörü eğrisi
Gerçek dünyadaki bir uygulamada, manyetik alan sonsuza kadar uzanamaz. Elektrotların yakınında en güçlüdür ve uçlarda zayıflar. Bu değişim, ölçüm doğruluğunu etkileyebilen girdap akımları olarak bilinen bozulmalara neden olabilir; bu olguya kenar etkisi denir.
Bunu telafi etmek için, özellikle manyetik alan uzunluğunun boru çapına oranının küçük olduğu borularda bir düzeltme faktörü (K) uygulanır. Türbülanslı akış yaşayan çoğu modern tasarımda, bu oran 2,5 veya daha büyükse kenar etkisi ihmal edilebilir düzeydedir.
Uyarım Yöntemleri: Manyetik Alanın Güçlendirilmesi
Uyarım sistemi, manyetik alanı oluşturduğu için ölçüm cihazının kalbidir. Kullanılan yöntem, sinyal işlemeyi belirler ve ölçüm cihazının performansını önemli ölçüde etkiler. Üç temel yöntem vardır:
1. DC Uyarımı
Bu yöntem, sabit bir manyetik alan oluşturmak için kalıcı mıknatıslar veya bir DC güç kaynağı kullanır. Basit ve AC girişimlerine dayanıklı olsa da, DC uyarımı iletken sıvılarda elektrolize ve elektrot polarizasyonuna neden olabilir. Bu, ölçümü bozar ve hatalara yol açar. Bu nedenle, DC uyarımı genellikle sıvı metaller (örneğin sodyum veya cıva) gibi elektrolitik olmayan sıvıların ölçümü için kullanılır.
2. AC Uyarımı
Güç frekanslı (örneğin 50 Hz) bir AC güç kaynağının kullanılması, sinüzoidal bir manyetik alan oluşturur. Bu yöntem, DC uyarma kaynaklı polarizasyon sorunlarını ortadan kaldırır, ancak kendine özgü zorlukları da beraberinde getirir:
Dörtlü Girişim: Alternatif manyetik alan, elektrot devresinde istenmeyen bir "transformatör etkisi" voltajı oluşturabilir; bu voltaj gerçek akış sinyalinden çok daha büyük olabilir.
Aynı Fazda Girişim (Ortak Mod): Akış sinyaliyle aynı fazda olan gürültü sinyalleri her iki elektrotta da görünebilir ve bu durum çoğunlukla kaçak akımlar veya elektrostatik indüksiyondan kaynaklanır.
Kararsızlık: AC güç kaynağının voltajındaki veya frekansındaki dalgalanmalar, manyetik alan gücünü değiştirebilir ve ölçüm hatalarına yol açabilir.
3. Düşük Frekanslı Kare Dalga Uyarımı
Bu, günümüzde en gelişmiş ve yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Hem DC hem de AC yaklaşımlarının avantajlarını birleştirir. Düşük frekanslı bir kare dalga (örneğin, 3-30 Hz) kullanarak:
Alanı sürekli tersine çevirerek polarizasyonu ortadan kaldırır.
Kare dalganın kararlı periyotları sırasında akış sinyalini ölçerek karesel girişimden kaçınır.
Eddy akımlarını bastırarak mükemmel sıfır noktası kararlılığı ve yüksek doğruluk sağlar.
Modern gelişmeler, üç durumlu ve çift frekanslı kare dalga uyarımı gibi yeniliklerle bu tekniği geliştirmeye devam ediyor ve elektromanyetik akış ölçerlerin performansını ve güvenilirliğini daha da artırıyor.